GAZİ KAĞIZMANLI: DARBE GECESİ KIZ ÇOCUĞUNA SİPER OLDU

15 Temmuz 2016 gecesi Ankara’da yaşanan hain darbe girişimi sırasında helikopterden açılan ateş sonucu gazi olan Erzurumlu Ahmet Kağızmanlı, o karanlık gecede bir kız çocuğunu korumak için siper oldu. Boynuna ve sırtına isabet eden mermi parçalarına rağmen hayatta kalmayı başaran Kağızmanlı, dokuz yıldır boynundaki mermi parçasıyla yaşıyor.

Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan 45 yaşındaki Kağızmanlı, yaşadıklarını Anadolu Ajansı’na anlattı. O gece görevde yükselme sınavı için Ankara’da bulunan Kağızmanlı, darbe girişimini dönemin Başbakanı Binali Yıldırım’ın açıklamasıyla öğrendiğini belirterek şöyle konuştu:

“Eşyalarımı topladım, abdest aldım ve dışarı çıktım. Caddelerde tanklar vardı. Kızılay’a yürürken zaman zaman sokaklarda tek başıma kaldım. Sıhhiye’de halk meydanlara dökülmüştü. Lüks araçlarını tankların önüne çeken insanları gördüm. O an bu milletin ne kadar büyük olduğunu bir kez daha anladım.”

“Kız Çocuğunun Üzerine Kapandım”
Kağızmanlı, Genelkurmay Başkanlığı önünde yaşanan çatışmaları şöyle anlattı:

“Genelkurmay önünde önce havaya, sonra yere ve ardından doğrudan üzerimize ateş açıldı. Vurulanları taşıyor, sonra yine geri dönüyorduk. Yorulup bir yere oturdum. Yanıma 11-12 yaşlarında bir kız çocuğu geldi. Helikopterden ateş açılınca refleksle üzerine kapandım. Eğer bunu yapmasaydım, boynuma ve sırtıma isabet eden mermi parçaları belki ona zarar verecekti. Nefes almakta zorlandım, şehadet getirmeye başladım. Ardından biri beni kolumdan çekip yakındaki özel hastaneye götürdü.”

O geceye ait ve dünya basınında yer bulan bir fotoğrafta da yer aldığına değinen Kağızmanlı, tankların üzerindeki darbeci askerleri etkisiz hale getirmek için halkla birlikte mücadele ettiğini anlattı.

“Boynumdaki Mermi Parçası İkinci Madalyam Gibi”
Tedavisinin bir aydan uzun sürdüğünü belirten Kağızmanlı, boynundaki mermi parçasının hayati damara yakın olduğu için alınamadığını söyledi:

“Sırtımdaki parçaları aldılar ama boynumdakine müdahale edilmedi. 9 yıldır vücudumda taşıyorum. Fiziki madalyanın yanında, bu parça benim için manevi bir nişan gibi. Allah bir daha böyle bir gece yaşatmasın ama o gece milletimizin nasıl tek yürek olduğunu da hiç unutmam. O birlik ruhu, bu ülkenin en büyük gücüdür.”